Doğum öncesi testler, yetmişli yıllardan beri çok gelişti ve yalnızca bebeğinizin cinsiyetini her zamankinden daha erken anlatmakla kalmıyor, aynı zamanda ortak problemlerin daha erken saptanmasına da izin verebilir. Gebelikte risk, yaş arttıkça artar; 35 yaşındayken, yumurtalarımızın yaklaşık %35’i, 38 yaşında %50’si ve 41 yaşında %70 oranında normal dışıdır. Fakat yaşla birlikte azalan yumurta miktarı değil, kalitesidir.
Yaşlandıkça gebeliğin daha zor olmasının yanı sıra düşük yapma oranlarının ve doğum anomalilerinin artması nedeni ile doktorlar sıklıkla 35 yaş üstündeki kadınlara genetik test yaptırmalarını önerir. Bu, yanlış bir şey bulursanız fetüsünüzü bırakacağınız anlamına gelmez, ancak önceden öğrenmek isteyeceğiniz bir şeydir. Eğer genetik bir sorun varsa, bazı aileler vaktinden önce bilerek çocuk geldiğinde daha hazır olur.
Gebelikte Kadının Yaşı Tek Problem mi?
Bir kadının yaşı, bir bebeğe gelince önemli bir husus olmasına rağmen, tek düşünce değildir. Birçok çift yanlışlıkla yaşın erkek verimliliğini etkilemediğini düşünüyor, çünkü bazı erkekler herhangi bir yaştaki kadını gebe bırakabiliyor. Pek çok kadının yaşlı erkeklerle evlendiği veya evlendirildiği de bir gerçek. Bu, bir kadın yaşla ilgili doğurganlık sorunları yaşamasa bile, eşinin problemli olabileceği anlamına gelir.
Bir kadın büyüdükçe riskler artarken, bu genç olduğunuzda hamilelik riskinin olmadığı anlamına gelmez. 15-19 yaş arasındaki kadınların doğum sırasında şiddetli preeklampsi, eklampsi ve fetal distres için daha yüksek bir risk taşıdıklarını ortaya koyan çalışmalar mevcut. Komplikasyonlar her zaman mümkündür, ancak riskinizle ilgili özellikle değiştiremediğiniz faktörlerle ilişkili riskleri, önceden doktorunuzla konuşmanız önemlidir.